Miras hukuku, gerçek kişinin ölümü veya gaipliği halinde, bu kişinin malvarlığının kimlere ve nasıl intikal edeceğini düzenleyen hukuk dalıdır. Miras hukuku, 4721 sayılı Medeni Kanunu’nun 495-682. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Miras hukukunda akla en çok gelen kavramlar ışığında bir bilgilendirmede bulunarak faydalanabileceğiniz bilgilerden bahsedelim.
Eşin Mirasçılığı, sağ kalan eş zümre mirasçısı olmayıp her zümre ile birlikte mirasçı olma hakkına sahiptir. Belirtmek gerekir ki terekenin tasfiyesinden önce mal rejimi tasfiyesi yapılması gerekir. TMK md. 499’a göre eş değişik zümrelerle birlikte farklı miras paylarına hak kazanır.
Tenkis Davası; saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edemeyeceği kısım olan saklı paylarını ihlal eden miktarın tenkisini dava etme hakkına sahiptirler. İşbu dava ancak miras bırakanın ölümü halinde açılabilir. Tenkis davası yenilik doğuran bir davadır ve hakimin vereceği karar ile mirasın açıldığı tarihten itibaren hüküm doğurur. Miras bırakanın sağ olması durumunda, saklı payları bertaraf edileceği kesin olsa da miras bırakanın ölümü halinde telafi olanağı bulunmasa da herhangi bir sebeple tenkis davası açılamaz ve ihtiyati tedbir talep edilemez.
Denkleştirme Davası; Miras bırakanın saklı pay mirasçılarının bu payını ihlal eden kazandırmalarını azaltma imkanı getirmiştir ve kanuni mirasçılardan bazılarına yapılan belirli nitelikteki kazandırılmaların tasarruf oranını aşmasalar da mutlak şekilde terekeye iadesi gerekir. Amaç, miras bırakanın tasarruf oranın aşan kazandırmaların yasal bir sınıra çekilmesi olmayıp mirasbırakanın kanuni mirasçılarından bazısına diğerleri aleyhine sağlığında yaptığı bazı kazandırmaların terekeye verilmesidir. Denkleştirmeye konu kazandırmalar sadece miras bırakanın sağlığında yaptığı kazandırmalardır. Kanuni mirasçı hem denkleştirme yükümlüsü hem de denkleştirmeyi talep etme hakkına sahiptir.
Tasarrufun iptali davası; tasarruf miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmaması,
Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılması,
Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı olması,
Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılması,
Durumlarında iptal davası açılabilir.
İptal davasını açma hakkı hak düşürücü süreye tabidir ve davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın geçmesi tarihinin üzerinden, iyi niyetli davalılara karşı on yıl, iyi niyetli olmayan davalılara karşı yirmi yıldır.
Derece sistemi nedeniyle mal paylaşımına birinci dereceden başlanır. Birinci derece mirasçılar yoksa sırasıyla ikinci ve üçüncü derece mirasçılar arasında paylaşım yapılır. Miras bırakanın eşi her dereceyle birlikte belli oranlarda miras hakkına sahiptir.
Zümre başı, mirasta mal paylaşımı esnasında her zümrede ilk sırada miras hakkına sahip kişidir. Zümre başı yaşıyorsa onun altsoyu miras hakkına sahip değildir. Birinci derece mirasçıların zümre başı, murisin (miras bırakan) çocuklarıdır. İkinci derece mirasçıların zümre başı miras bırakanın anne babasıdır. Üçüncü derece mirasçıların zümre başı ise büyükanne ve büyükbabadır.
Boşanma kararının kesinleşmesiyle, eş yasal mirasçı olamaz. Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler. Ayrılık kararı verilmesi, mirasçılığı etkilemez. Boşanma davası devam ederken ölüm halinde, ölen eşin mirasçılarının davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde yasal mirasçı olamazlar.
Mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası Devlete geçer. Mirasçılar, 3. dereceye kadar sınırlandırılmış olup, miras bırakanın 3. dereceye kadar mirasçıları ve alt soyunun bulunmaması halinde, miras devlete intikal edecektir.
Miras, miras bırakanın ölümü anında kendiliğinden mirasçılara geçer. Mirasçılar ve tereke, ölüm anına göre belirlenir. Ölüm anının bilinmesi mirasçıların belirlenmesi bakımından önemlidir. Örneğin, evli bir çiftin bir trafik kazasında on dakika arayla vefat etmesi halinde, miras önce daha sonra ölen eşe geçecek daha sonra onun mirasçılarına geçecektir.
Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, miras bırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer mal varlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar. Atanmış mirasçılar da mirası, miras bırakanın ölümü ile kazanırlar. Yasal mirasçılar, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlüdürler.
Miras, mal varlığının tamamı için miras bırakanın yerleşim yerinde açılır.
Miras bırakanın tasarruflarının iptali veya tenkisi, mirasın paylaştırılması ve miras sebebiyle istihkak davaları bu yerleşim yeri mahkemesinde görülür.