Türk hukuk sisteminde tüketici hukukuna ilişkin düzenlemeler ilde defa 1995 yılında 4077 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanun ile yapılmıştır. Zaman içinde gereksinimlerin artması ile 2014 yılında 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girmiş olup, uyuşmazlıklarda halen 6502 sayılı kanun uygulanmaktadır. 6502 sayılı kanun uyarınca tüketici hukuku tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir. Bir sözleşmenin tüketici sözleşmesi olup olmadığını belirlemek için sözleşmenin hangi amaçla kurulduğu amacına bakılmalıdır. Tüketici işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar ve her türlü davalar aksine düzenleme olmadıkça kanunda belirlenen miktar sınırlarına göre Tüketici Hakem Heyetleri ve Tüketici Mahkemeleri görevlidir.
Tüketici Hukukuna ilişkin tüketici sözleşmeleri:
Taksitle satış sözleşmeleri
Tüketici kredisi sözleşmeleri
Konut finansmanı sözleşmeleri
İş yeri dışında kurulan sözleşmeler
Mesafeli sözleşmeler (Özellikle internet ve telefon gibi çeşitli vasıtalar aracılığı ile kurulan sözleşmeler)
Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeleri
Devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri
Paket tur sözleşmeleri
Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, olması hâlinde bunu tazmin etmeyi veyahut bir veya birkaç kişinin hayat müddetleri nedeniyle ya da hayatlarında gerçekleşen kimi olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir. Sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, olması hâlinde bunu tazmin etmeyi yükümlendiği sözleşmeler olarak tanımlanmaktadır.
26 Aralık 2018 Tarihli ve 30637 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68. ve Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliğinin 6. Maddelerinde Yer Alan Parasal Sınırların Artırılmasına İlişkin Tebliğ” ile birlikte 2019 yılında tüketici hakları mevzuatından doğan uyuşmazlıkların çözüm yerinin hangi tutarlara göre belirleneceği tebliğ edilmiştir.
Yapılan düzenleme ile 2019 yılında tüketici hakem heyeti başvurusu için belirlenen parasal sınırlar aşağıdaki gibidir;
650 TL’ye kadar olan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyeti görevlidir.
Büyükşehir statüsünde olan illerde 5.650 TL ile 8.480 TL arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyeti görevlidir.
Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerinde 8.480 TL’nin altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyeti görevlidir.
Büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerde 5.650TL ile 8.480 TL arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyeti görevlidir
480 TL üzerindeki tüketici uyuşmazlıklarının tamamında Tüketici Mahkemesi görevlidir
Tüketiciye satılan malın taşıması gereken özelliklere sahip değilse; ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internette veya reklam ve ilanlarda yer alan özelliklerden bir veya birden fazlasını taşımıyorsa, vaat edilen özellikleri bünyesinde barındırmıyorsa, tüketici tarafından satın alınan mal ayıplı mal olarak kabul edilmektedir.
Malın ayıplı olması durumunda tüketiciye tanına 4 seçimlik hak;
Sözleşmeden dönme hakkı,
Satış bedelinden indirim isteme hakkı,
Onarım isteme hakkı,
Malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini isteme hakkı
Tüketicilerin yukarıda sayılan 4 seçimlik haklardan birini talep eder ise satıcı bunu yerine getirmekle yükümlüdür.
Taraflarca kararlaştırılan hizmetin, satıcı tarafından ayıplı ifa edildiği durumlarda da tüketiciye bazı seçimlik haklar tanınmıştır. Bunlar;
Hizmetin yeniden yerine getirilmesini isteme hakkı,
Hizmet bedelinden indirim isteme hakkı,
Onarım isteme hakkı,
Hizmet sözleşmesinden dönme hakkı
Tüketicinin yukarıda sayılan 4 seçimlik haklardan birisini talep etmesi durumunda bunu yerine getirmekle yükümlüdür.
Tüketici hukuku ile ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklarda, sözleşmeye konu malın veya hizmetin bedeli uyarınca Tüketici Mahkemeleri veya Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru yapılmalıdır. Bu başvuruda dikkat edilmesi gereken parasal sınırlara ilişkin açıklamalar yukarıda yer alan TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİ VE TÜKETİCİ MAHKEMELERİNE BAŞVURUDA PARASAL SINIRLAR NEDİR? başlığında detaylıca incelenmiştir.
Tüketici Hakem Heyetlerine başvur yapılmasından ve karşı tarafın uyuşmazlığa ilişkin cevaplarının sunulmasından sonra hakem heyeti dosya üzerinden inceleme yapar uyuşmazlığın niteliğine göre bilirkişi görevlendirilebilmektedir. Tüketici Hakem Heyetlerinin uyuşmazlık hakkında vermiş olduğu icra edilebilir niteliktedir. Tüketici Hakem Hyetinin vermiş olduğu kararın doğru olmadığını düşünen taraf kararın kendisine tebliğinden itibaren 15 gün içinde Tüketici Mahkemesinde itiraz edebilir. Tüketici hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesince verilen kararlar kesin kararlar olup, tarafların itiraz hakları bulunmamaktadır.